Wednesday, December 24, 2014

kocam işe gidince


Biz Bursa’da oturan, kendi halinde

yaşayan bir çiftiz. İki yıl önce evlendik.

Kocamla birbirimizi çok seviyoruz. Ben 21,

kocam 28 yaşında. Ben kocamdan başkasıyla

hiç beraber olmadım, olmayı da aklımdan

bile geçirmedim. Çünkü kapalı bir çevrede

yetiştik. Bu arada kocam Hüsnü sekse pek

düşkün değildir. Çoğu zaman ben ona

yaklaşırım.

Apartmanda sadece görüştüğümüz Aysel

ablalar vardı. Onlarla çok samimiydik.

Herşeyimizi paylaşırdık. Her sırrımızı

paylaşırdık. Hatta cinsel yaşantımızı bile.

Kocası Osman abi kamyon şoförüydü. Yola

çıkardı sürekli. Yoldan döndüğünde Aysel

ablayı sevişmekten perişan ettiğini, her gece

onunla seviştiğini anlatırdı. “Üzerime bir

çıkar benim pestilimi çıkarır.” derdi. O

bunları anlatırken aklıma Hüsnü’nün isteksiz

hali gelirdi. Osman abi iri kıyım bir adamdı.

Aysel abla kocasının ona artık yaşlanmaya

başladığını, eski tazeliğini koruyamadığından

falan bahsedermiş. Aysel abla 40 yaşlarında

falandı.

Bir hafta sonra yılbaşıydı. Aysel ablalar bizi o

gece için davet ettiler. Onlar eğlenmeyi

seven, neş eli insanlardı. Hüsnü’ye söyledim.

Hüsnü bir metal üretimi yapan fabrikada

çalışıyordu. “Tamam gidelim, ama o gece

benim gece çalışmam gerekebilir.” dedi. Ben

de, “Olsun, o saatte biz de kalkarız zaten.”

dedim. Yılbaşı gecesi akşam saat 20:00 gibi

onlara gittik. Hüsnü gece çalışacaktı. Bunu

onlara anlattı. Fakat onlar, “Hüsnü sen

istediğin yere git, bu kızın ne suçu var, o

gitmez bizle girer yeni yıla. Gerekirse bizde

kalır. Olmaz öyle şey!” dediler. Hüsnü

mecburen kabul etti. Saat 22:00’ye kadar

eğlendik, tombala falan oynadık, yedik içtik.

Saat 22:30 gibi ben Hüsnü’yü yolcu ederken,

onlar da kapıya kadar uğurladılar. Hüsnü

gitti, ama ben tedirgin oldum, kocam yoktu.

Biz içeri girdik ve televizyonda müzik ve

eğlence proğramını izlemeye devam ettik. Bir

ara Aysel abla odaya gitti, döndüğünde

üzerinde ince bir gece elbisesi vardı. “Aman

sıkıldım dar elbiseden, şimdi rahatladım. Sen

de ince birşeyler istermisin?” dedi bana. Ben

de, “Ben böyle iyiyim.” dedim utanarak.

Aysel abla, “Aaaa olurmu? Ben böyle sen

öyle. Hemen sana da bulalım!” dedi.

“Bilmem ki nasıl olur?” dedim. Odaya gittik.

Aysel abla dolabından ince bir askılı elbise

çıkardı. Çok açık saçık bir elbiseydi. Ben

başörtülü bir kadınım, nasıl olacaktı, “Ben

onu giyemem abla!” dedim. Fakat zorla

başörtümü çıkardı, “Kızım bu gece yılbaşı,

bırak köylülüğü, gönlünce eğlen, bak bize

takıl sabaha kadar!” dedi. Verdiği elbisenin

etekleri kısaydı, bu geceye kadar böyle elbise

giymemiştim. Sıkılyordum. Odaya girerken

çıplak hissettim kendimi. Bir de kocamdan

başka bir erkek vardı yanımızda. Ama neyse,

o benim abim sayılırdı.

Saat 24:00’e çeyrek vardı, Aysel abla mutfağa

çağırdı beni, “Güzel bir yılbaşı sofrası ve

mezesi hazırlayalım, bana yardım edermisin?

Osman abin içmeden durmaz, bakarsın biz

de atarız bir iki duble belki, olmaz mı?” dedi.

“Ben içkiyi hayatımda hiç ağzıma sürmedim

abla, siz için!” dedim. Sofrayı hazırladık. Saat

24:00’e saniyeler kala Aysel abla ile Osman

abi beni de ayağa kaldırıp, geri saymaya

başladılar. Osman abi bir koluna Aysel

ablayı, bir koluna da beni takmıştı. Yüksek

sesle sayıyorduk, ben de onlara katılmıştım.

“Sıfır!” deyince Osman abi Aysel ablayı

sarılıp kucağına aldı, kaldırıp öptü. Hatta

uzunca dudağından öptü. Sonra bana

yöneldi, beni de kucaklayıp, “Mutlu yıllar!”

deyip beni de yanaklarımdan, ama dudağıma

yakın öptü.

İçim bir tuhaf oldu. Ben ne yapıyordum?

Kimse inanmazdı şu olanlara. Hoşuma gitti,

ilk defa böyle değişik bir yılbaşı

kutluyordum. Sonra oturduk, ben Aysel abla

ile konuşurken, Osman abi içki içmeye

başladı. “Bayanlar size de dolduruyorum!”

dedi. “Ben içmem, siz için!” dedim. İkisi

kadeh tokuşturup içmeye başladılar. Hem

sohbet ediyor, hem yiyor, içiyorduk (ben

meyvasuyu içiyordum sadece). Osman abi

sürekli eş ine takılıyor, ona el şakaları

yapıyor, kucaklıyor, öpüyordu. Bir ara ikisi

de bana, “Meyvasuyuna biraz Votka katalım,

bak sen de seveceksin, eğer hoşuna gitmezse

içme!” dediler. Artık ısrarları üzerine kabul

ettim. Önce tadı değişik geldi, ama biraz

içince hoşuma gitti. Ama sarhoş olurum diye

korktuğum için, bir bardaktan fazla

içmeyecektim.

Osman abi, “Cenaze evindemiyiz yaa,

oturmaya mı geldiniz buraya, hadi biraz da

oynayın bakal ım!” dedi ve oryantal bir CD

koydu. Aysel abla beni de zorla kaldırdı ve

başladı kıvırtarak oynamaya. Ben utandım,

yüzümün kızardığını söylediler. İçkinin

tesiriyle kendimi koyverdim, aslında iyi

oryantal yapardım. Aysel abla, “Kız sen

dansözlere taş çıkartırsın valla, bu ne güzel

oynayış!” dedi. Osman abi de, “Aysel bu

kızda ne cevherler varmış da haberimiz

yokmuş!” dedi. Az sonra Osman abi de kalktı

bizimle oynadı. Sonra oturduk ve oynamayı

nasıl öğrendiğimi sordular. Ben de kızlar

arasında oryantal yarışı yaptığımızı, sürekli

oynadığımızı anlattım. Aysel abla, “Biraz da

romantik takı lal ım kocacığım!” deyip, slow

bir CD koydu. Odanın büyük ışıklarını

södürüp, küçük mum ışığı tipindekini yaktı

sadece ve ışığını da loş hale getirdi. Osman

abiyle dansa kalktılar...

Kafaları da çakırlaşmıştı. Dans erlerken

öpüşüyorlar, elleri de birbirinin vücudunu

okşuyordu. Osman abi bir ara eşinin

boynunu yaladı. Beni fark etmiyorlardı sigara

dumanı ve loşluktan. Ben çaktırmadan onları

seyrediyordum. Aysel abla elini kocasının

önüne atmış, sikini okşuyordu. Dudakları

biririnden ayrılmıyordu. Az daha biribiriyle

sevişeceklerdi. Aysel abla benim sıkıldığımı

fark etmiş olacak ki, “Ben yoruldum!” dedi.

Ama Osman abi, bırakmak istemedi. Aysel

abla da, “Biraz da Oya ile dans et hadi, onu

kaldır dansa, ben de masadakileri toplayıp

mutfağa götüreyim!” dedi. Otururlarken

Osman abi bana, “Oya hadi dans edelim!”

dedi, elini uzattı. Ne yapacağımı şaşırdım,

istemeden elimi uzattım ona. Dansa

başladığımızda Aysel abla da masayı

toplamaya başladı...

Osman abi yeni yıldan neler beklediğimi

falan soruyordu. Yüzü yüzüme değecek

gibiydi. Nefesini hissediyordum. Vücudumuz

değiyordu zaten. İ çimde birşeyler kıpırdıyor,

fakat ben duygularımı bastırmaya

çalışıyordum. Osman abi konuş maya devam

ediyordu. İ lk defa bana bu kadar yaklaştığını

ve beni çok sevdiklerini anlatırken, elini

belimde gezdiriyor, kalçalarımı okşuyordu.

“Ne güzel oynadın öyle, vücudun da çok

güzelmiş, aslında hep böyle giyinsen ya!”

dedi. Ben de, “Açık giyinirsem kocam (sekshikayesi1.blogspot.com) kızar!”

dedim. “Ama çok düzgün fiziğin var, insanlar

da görsün bu güzelliğini, bak biz de

sevindik!” dedi. İçim yine tuhaf oldu. Başka

bir erkek beni beğendiğini söylüyor ve beni

okşuyordu. Bu arada Osman abi eşini

izliyordu. Ona meyva hazırlamasını söyleyip

mutfağa gönderdi...

Aysel abla gidince, Osman abinin hareketleri

serbestleşti, elini kalçama indirdi. Beni

yanağımdan öptü, “Oya çok güzelsin!” deyip

dudağımdan öpmeye çalışırken, ben geri

çektim kendimi. Elini bacaklarıma indirdi,

zorla öpüyordu. Ben kendimi kaçırırken

birden dudaklarım onun dudaklarına değdi

ve Osman abi de hemen yapıştı dudaklarıma.

Kocamdan başka bir erkekle hiç

öpüşmemiştim. Tadı farklıydı. Tükrüğü,

dudaklarıma yapışıp içine çekmesi değişikti.

Ben yine kendimi toparladım, “Oturalım!”

dedim. Ben oturunca, o direk mutfağa gitti...

Aradan bir süre geçti, kimse gelmeyince,

yavaşça mutfağa yöneldim. Mutfağın kapıdan

içeriye baktım ki, aman Tanrım! Osman abi

beni öpüp okşayamayınca, gitmiş hevesini

karısından çıkarmaya çalışıyordu. Arkasında

eteğini kaldırmış, külodunu dizine kadar

indirmiş, am ını yalıyordu. Aysel abla da,

“Yapma Osman, içeride kız var!” diyordu.

Osman abi de, “Siktirtme kızını lan, mazaret

dinlemem ben , seni sikmeden bir adım

atmam buradan!” diyordu. Hemen aysel

ablayı tezgaha domaltıp, kendi pantolonunu

ve donunu indirdi, sikini eline aldı. Ne

büyük birşeydi o öyle! Tükürükle sikinin

başını ısladı önce, sonra dayadı

karısın am ına. Aysel abla sadece boğuk bir,

“Ohhhh!” diyebildi. Osman abi kudurmuş

gibi hızlı hızlı sikmeye başladı. Sikinin ancak

yarısı giriyordu Aysel ablanın am ına. “Yavaş

Osman, hepsini sokma, canım yanıyor!”

diyordu. Az sonra siki ve taşakları Aysel

ablanın kalçalarına vuruyordu. Sonra birden

boşaldı ki herhalde, Aysel ablanın üstüne

yığıldı kaldı. Ben de sessizce yerime geçtim.

Banyoya gidip geldiler yanıma. Gece devam

ediyordu. Benim aklımda Osman abinin siki

vardı. Aman Tanrım, ben neler

düşünüyordum. Saat 02:00 gibi oldu, “Ben

gideyim artık.” dedim. Hemen müdahale

ettiler, “Nedemek gitmek? Bir yere

gidemezsin, bu gece salmayız seni. Bu saten

sonra nereye? Kalıyorsun burada!”

dediler. Bana konuşma hakkı bile

vermediler. Aysel abla odadan ince bir

gecelik getirdi. Ama gecelik tamamen

şeffaftı, içi tam gözüken cinsten. “Yan odada

giy!” dedi. Giyip geldim, ama kendimi çıplak

hissettim. İkisi de bana bakıyordu. Sütyenim

ve külotum olduğu gibi belliydi. O sırada

televizyonda şarkılar çalıyordu, slow bir

müzik vardı. Osman abi elini bana uzatarak,

“Hanımefendi benimle dans eder misiniz?”

dedi. Aabla da, “Hadi kalk, nazlanma!”

deyince, ben artık üzerimden utangaçlığımı

atmıştım, “Tabii beyefendi!” dedim.

Biz dansa kalkarken Aysel abla esniyordu.

Eline kumandayı alıp televizyonun sesini

açtı. O da şarkıyı mırıldanıyordu. Kocasını

hiç kıskanıyor gibi değildi, çok rahattı.

Demek ki onlar alışkındı böyle yaşamaya.

Osman abinin nefesi dudaklarımın

ucundaydı. Az sonra oturduk. Osman abi

içmeye devam etti. Aysel abla, “Benim uykum

geldi, ben yatacağım. Oya senin yatağını yan

odaya açtım canım. Uykun gelince yatarsın.

Osman abin daha içer. Sabah beraber

kahvaltı yaparız. Tamam mı? Hadi size iyi

geceler!” dedi. “Abla ben de yatayım artık.

Sana da iyi geceler!” dedim kalktım, birlikte

odalarımıza çekildik.

Ben uykuya dalamamıştım. Çişim gelmişti.

Tuvalete giderken yatak odalarının önünden

geçiyordum, kapıları açıktı ve Aysel abla

çoktan sızmıştı. Osman abi salonda

televizyona bakıyordu. Televizyonda açık

saçık bir film izliyordu. Beni fark edince,

“Oya uyuyamadın mı canım? Gel televizyon

izle biraz, ozaman uykun gelir!” dedi. Ben de

tuvalete gittiğimi söyledim. Tuvaletten

gelirken Osman abinin yanına gidip

gitmemekte tereddüt ettim. Ama içimdeki

dürtüler farklı şeyler de istiyordu. Sonra

dayanamadım gittim yanına. Osman abi çok

sevindi, “Gel canım, romantik bir film var.”

dedi, yanına oturmam için biraz yana kaydı.

Oturdum seyretmeye başladım. Ama erotik

sahneler de vardı...

Az sonra ışığı söndürdü, “Aysel ablanı

rahatsız etmesin ışık!” dedi. Artık sarhoşluğu

iyice anlaşılıyordu. Elini yavaşça

bacaklarımda gezdirmeye başladı. Diğer

eliyle de sikini sıvazlıyordu. Filmde iki

sevgili öpüşmeye başlayıca, Osman abi de

beni öpmeye başladı. Benim de başım

dönüyordu, hiçbir şeyi düşünemiyordum ve

düşünmek istemiyordum. Kendimi salıp,

karşılık verdim. Beni biraz öptükten sonra,

“Oya sana tapıyorum, seni bu gece öyle bir

sikeceğim ki, tadını hiçbir zaman

unutamayacaksın!” dedi ve önüme diz çöküp

külodumu çekti çıkardı. Sonra bacaklarımı

açtı ve amımı yalamaya başladı. Arada bir

yalamyı bırakıp, “Müthiş bir güzellik bu Oya,

keşfedilmemiş bir hazine var burda, sen her

erkeğin hayali olacak kadınsın!” diyor, tekrar

yalıyordu...

Beni yalayarak 2 defa orgazm ettikten sonra

ayağa kalktı ve sikini ağzıma

verdi. Zaten kocaman birşeydi ve ben

yaladıkça dahada büyüdü siki. Bacaklarımı

omzuna alıp sikini sokmaya başladı. O koca

sikin amıma bir kayışı vardı ki, kızak gibi

girdi. Yarısı girip de, başı amımın çeperine

dayanınca, “Osman abi sikin çok büyük,

hepsini sokma!” diyebildim. Ama o

dinlememiş hepsini sokmuştu bile.

Boşalmaktan amım o kadar sulanmıştı ki,

içine almışt koca siki. Osman abi öyle zevkle

gidip geliyordu ki, elinden gelse taşaklarını

da sokacaktı sanki.

Beni birkez daha orgazm ettikten sonra,

“Kocan seni götünden sikti mi hiç, haa?”

dedi. Anladım ki götümü sikmeyi kafaya

koymuştu. “Hayır Osman abi, deliğim çok

küçük, girmez oraya!” dedim. Tabii yine

dinlemedi, beni çevirdiği gibi koltuğa

domalttı ve götümün deliğini yalamaya

başladı. Sürekli tükürükle ıslatıyor, diliyle

parmağıyla götümün deliğini alıştırmaya

çalışıyordu. “Oya, bu deliğe mutlaka girmem

gerek, böyle dar deliğe girmeyeli uzun yıllar

oldu. Ayselin amı götü çuvala döndü!”

diyerek sokmaya çalıştı. Ama ben çığlık

atınca geri çekti. Sonra bir daha denedi, bu

sefer çok acımadı. Aksine hoşuma da gitti ve

başladım götümü sikine doğrubastırmaya.

Kendimi nasıl kaptırdıysam artık, “Hadi!

Hadi! Hadi sok hepsini! Del götümü! Sik

götümü!” dediğimin farkına vardım. Ben

neler söylüyordum. Utanmam falan

kalmamıştı. Sonunda her ikimizin gayretiyle

o koca yarak köküne kadar girmişti götüme...

Fakat götüm çok dar olduğundan, Osman

abinin siki mengeye kısılmış gibi, ne ileri, ne

de geri gidiyordu. Elimi arkaya atıp

taşaklarını okşamaya başlamıştım ki, Osman

abi o saniye, “Geliyorum Oyaaa!” dedi ve

götüme boşaldı.

Benim hikayem de bu, umarım zevkle

okumuşsunuzdur arkadaşlar!

No comments:

Post a Comment